ARAMA
Mine'nin Alanı

Neden hastayım?

Neden hasta oldum? Bu soruyu birçok kez sordum. Artık bir yanıtın olmadığını biliyorum. Doktorum ve ebeveynlerim bunun kesinlikle benim hatam olmadığını, sadece kötü bir şans olduğunu söylüyorlar. Bazı hastalıklarda durum sadece budur. Hasta olmak için sebebiniz olmasa bile ortaya çıkabilir. Artık bu konuda fazla düşünmüyorum. Sadece ben buyum ve genellikle bununla iyi baş ediyorum.

Doğal olarak vücudumda tam olarak nelerin olduğunu anlamak istiyorum. Zaten doktoruma tonlarca soru sormamın nedeni de bu. Doktorlarım otoinflamatuvar hastalıklar ve bunların vücudumuza etkileri hakkında fazlasıyla bilgi sahibidir.

Otoinflamatuvar hastalıklar nelerdir?

Birkaç hastalıkla birlikte benim hastalığım da "otoinflamatuvar hastalıklar" (akılda kalıcı bir ad, değil mi?) olarak adlandırılan belirli bir hastalık kategorisinde yer alıyor. Bu farklı hastalıkların tümü ortak birçok şeye sahip:

  • Çok nadir olarak ortaya çıkıyorlar.
  • İltihaba neden oluyorlar: vücudun başka şeylerin yanı sıra yüksek ateş, ağrı ve düşük enerji şeklinde tepki vermesine yol açar. Genel olarak yalnızca istilacı mikroplara tepki olarak ortaya çıkar. Ancak bu hastalıklarda iltihap kendiliğinden ortaya çıkar. Aslında bu, adından da anlaşılabilir: oto = kendiliğinden, inflamatuvar = iltihaplanma. İltihabın "kendiliğinden" gelişmesi, hastalığa neden olan bir mikrop tarafından tetiklenmediği anlamına gelir.
  • İltihap, bağışıklık sisteminin bir bölümünün çok fazla çalışması nedeniyle gelişir.

Haydi, bir göz atalım, bağışıklık sistemi nedir ve genellikle nasıl çalışır.

Bağışıklık sistemi nasıl çalışır?

Bağışıklık sistemi, savunma sistemi olarak da adlandırılır çünkü hastalığa neden olan mikroplara karşı vücudumuzu savunur. Bu mikroplar, örneğin, grip virüsleri ya da zararlı bakterilerdir ve birçok farklı tür mevcuttur. Vücudumuza girdiklerinde bağışıklık sistemi tarafından saldırıya uğrarlar. Bu gerçekleştiğinde ya hiç hasta olmayız ya da hızlıca iyileşiriz.

Bağışıklık sistemi, hücreler olarak adlandırılan çok sayıda küçük canlıdan oluşur. Bu hücreler kanda gezinir ve istilacılara karşı görevlerini yani "polislik" yapmak üzere vücudun tüm organlarına gidebilirler. Bunlara beyaz kan hücreleri denir. Birçok farklı beyaz kan hücresi türü vardır. Her bir türün belirli bir görevi vardır. Ayrıca, bağışıklık sistemi beyaz kan hücreleri arasında gönderilen kısa mesajlar gibi çeşitli küçük maddeler de içerir.

Kanda çeşitli kan hücreleri vardır. Çok küçük olduklarından onları gözlerimizle göremeyiz. Bu görüntü, birkaç kan hücresi türünü ve ayrıca hastalığa neden olan birkaç mikrobu ve küçük bir mesajcıyı (sitokin) göstermektedir.

Bazı beyaz kan hücreleri korumalar gibidirler: hastalığa neden olan mikrop gibi görünen ve yollarına çıkan her şeyle savaşırlar. Bu beyaz kan hücreleri "yutan hücreler" gibi hücreleri içerirler. Bu hücreler hastalığa neden olan mikropları yutarlar. Ayrıca, doktorlar bu "yutan hücreleri" fagosit veya makrofajlar olarak da adlandırırlar.

Bu, mikroskopla baktığınızda bir fagositin gerçek görüntüsüdür.

Başka türlerde beyaz kan hücreleri de vardır. Doktorum onların da hastalığa neden olan mikroplara karşı savaştıklarını söylüyor, ancak farklı bir yolla. Bu hücreler ayrıca otoinflamatuvar bir hastalığınız olduğunda da işlerini tamamen normal bir şekilde yapmaya devam ederler.

Otoinflamatuvar bir hastalığınız olduğunda yanlış giden nedir?

Otoinflamatuvar hastalıklarda "yutan hücreler" bazen çok fazla çalışırlar. Daha açık söylemek gerekirse, ortada hastalık yayan bir mikrop olmadığında bile çalışırlar. Ancak vücutta gerçekleşen şeyler, bir hastalık yayan mikropla savaşıldığındakiyle aynıdır. Bu yüzden bir hastalık işareti olarak algılanır.

Bu "hatanın" nedeni belirli haberci maddelerdir (sitokinler). Bu maddeler, "yutan hücrelere" ve vücuda istilacılarla savaşmaları gerektiği konusunda yanlış bilgi verirler. Ardından nelerin olduğunu görmek için resmi inceleyin:

Messenger substances tell our immune system that we are “ill,” although we don’t have any disease-causing germs in the body.

Haberci maddeler, bağışıklık sistemimize vücutta hastalığa neden olan herhangi bir mikrop olmasa da "saldırı altında" olduğumuzu söylerler.

Bu yüzden vücut, olmasalar bile dışarıdan istila eden mikroplar varmış gibi tepki verir: ateş, ağrı ve yorgunluk oluşur çünkü bağışıklık sistemi çok çalışıyordur ve bu çok fazla enerji harcar.

Son güncelleme tarihi: 01 Kasım 2016

Daha fazlasını okuyun:

DNA'da küçük bir değişikliğin büyük bir etkisi olabilir

Burada nadir periyodik ateşlere yol açan küçük DNA değişiklikleriyle ilgili olarak mevcut bilimsel açıklama verilmektedir.

DAHA FAZLA BİLGİ EDİNİN